İngiliz edebiyatının ünlü ve başarılı yazarlarından biri olan George Orwell’in kaleme aldığı 1984, şüphesiz distopya eserlerinin en ünlüsü, geleceğe dair kâbus senaryolarının en başarılısıdır. Orwell’in Hayvan Çiftliği ve 1984 isimli eserlerinin başarısına kanıt olarak dönemin Sovyetler Birliği tarafından ve günümüzün Çin hükûmeti tarafından yasaklanmış olması gösterilebilir. Çünkü Orwell’in 1984’ünde, ciddi bir sistem eleştirisinin yanı sıra, okuyucuyu her daim sorgulamaya ve ısrarla düşünmeye sevk eden bir tarafı vardır. Elbette bu eserde sadece geçmiş sistemlerin işleyişini okumayacak, günümüzün sistemlerinden de pek çok benzerlik bulacaksınız.

Modern dünya alışkanlıklarının ve koşulsuz biat etmenin en gerçekçi, en ikna edici yönüyle protesto edildiği 1984, başkahraman Winston’ın aydınlanması ve Parti tarafından sapkın düşünceler olarak adlandırılan fikirlere sahip olmasıyla gelişen olayları hikâye edinir. Geçmişi ve tarihi kendi istediği şekilde değiştirerek, yeri geldiğinde hiç yaşanmamış gibi varsayarak kontrol altına alan, bu şekilde geleceğe de istediği gibi yön veren Parti’nin baskısını, bireyselliğin yok edilişini ve devlet hegemonyasını şiddetle kendi üzerinizde de hissedecek, âdeta Büyük Birader sizi de izliyormuş hissine kapılacaksınız.

Parti’nin iki amacı, tüm dünyayı fethetmek ve bağımsız düşünmeyi tamamen imkânsız kılmaktır. Bu yüzden Parti’nin çözmek istediği iki büyük problem vardır. Bunlardan biri, insanların ne düşündüğünü rıza aramaksızın öğrenmenin yolunu bulmak, diğeri ise birkaç yüz milyon insanı önceden haber vermeden birkaç saniye içinde öldürmeyi başarmaktır.

Çevirmen Hatice Vildan Topaloğlu
Kategori Roman
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 28-09-2022
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 312
Barkod: 9786051216188
ISBN: 978-605-121-618-8
George Orwell

Asıl adı Eric Arthur Blair’dır. İngiliz işgali altında bulunan Hindistanda yaşayan İngiliz bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası, Hindistan Devlet Örgütünün Afyon Dairesinde görevli olan Richard Walmesley Blair idi. Ailesi, Eric dört yaşına geldiğinde  İngiltereye dönmeye karar verdi lakin babası emekliliğine kadar orada çalışmaya devam etti; bu yüzden Eric, sekiz yaşına gelene kadar babasını neredeyse hiç göremedi.

Sekiz yaşındayken Sussex’deki özel bir okula yatılı olarak gönderildi ve on üç yaşına kadar orada kaldı. Ardından bir dönem Wellington, dört buçuk yıl da Eton adlı özel liselerde burslu ve yatılı olarak öğrennim gördü.

Eğitimini tamamladıktan sonra Hindistan İmparatorluk Polisi teşkilatına katıldı ve 1922-1927 yılları arasında Birmanyada görev yaptı. Görevi sırasında birtakım olaylarla karşılaştı ve tüm bunlar ona, sömürgeciliğin gerçek yüzünü gösterdi; bu nedenle istifa etmeye karar verdi. İstifasının diğer bir nedeni ise ilk gençlik yıllarından beri yazar olmak istemesi ve İmparatorluk polisliğinin bunun için uygun bir meslek olmadığını düşünmesi idi.

İmparatorluk polisliğinden ayrıldı ve kendisine Londranın Notting Hill semtinde bir oda tuttu. Buradaki amacı İngiliz halkını keşfetmek ve onları yakından tanımak için kentin yoksul kesimlerinde gezilere çıkmaktı. 1928 yılının ilkbaharında Paris’e gitti ve orada bulunan bir işçi mahallesinde yaşamaya başladı. Bu süreçte iki roman yazsa da yazdığı romanlar kayboldu. Aynı dönemde Fransızca ve İngilizce olarak kaleme aldığı bazı yazıları yayımlandı. Zatürre hastalığına yakalandıktan sonra bir süre daha Paris’te bulaşıkçı ve mutfak yamağı olarak çalıştı, ardından 1929 yılının sonunda İngiltere’ye döndü.

İngiltere’de anne ve babasının Suffolkdaki evine yerleşti. Bir taraftan yazmaya devam ederken bir taraftan da öğretmenlik yaparak para kazandı. Bu süreçte ilk kitabı olan “Paris ve Londrada Meteliksiz”i tamamladı. Eric Blair isminden George Orwell’a geçiş de bu kitabın yayımlanması sırasında gerçekleşti. Kitabının yayımlanacağı sırada öğretmenlik görevini sürdüren Eric, yayımcısına dört isim sundu ve bunlar arasından seçilen George Orwell oldu. Böylece yazar George Orwell’ın ilk kitabı yayımlandı ancak bu onun ilk isim değişikliği değildi. İngiltere’de yaptığı keşif gezileri sırasında serserilerle takılırken de P. S. Burton adını kullanmıştı.

İlk kitabının yayımlanmasının ardından gelen süreçte üç yıl boyunca arka arkaya romanları yayımlandı. 1936 yılında Hertfordshireın Wallington köyüne yerleşti, iki ay sonra da Eileen OShaughnessy ile evlendi. Evliliğinin üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra yazılarına malzeme toplamak amacıyla İspanya İç Savaşı’na katıldı. Bundan daha önce de Marksist Birleşim İşçi Partisi milisleri arasında, daha sonra da İngiliz Bağımsız İşçi Partisi birliklerinde savaştı. Mayıs 1937’de bir keskin nişancı kurşunuyla boynundan yaralandı. Yarası iyileştikten sonra önce Fransa’ya, ardından da İngiltere’ye döndü ve “Katalonyaya Selam” adlı kitabını yazmaya başladı.

Mart 1938’de verem hastalığına yakalandı ve yaz bitineceye kadar Kent’te bulunan bir sanatoryumda kaldı. Ardından eşiyle birlikte Fas’a gitti, orada bulunduğu süreçte “Soluk Almak İçin Yüzeye Çıkış” adlı romanını yazdı ve döndüğünde bu eserini yayımlattı. 

Daha önce savaş karşıtı söylemlere sahip olan Orwell, İkinci Dünya Savaşı başladığında kazanmaları gerektiği düşüncesiyle gönüllü olarak orduya yazılmak istedi lakin sağlık koşulları el vermediği için kabul edilmedi.

1940 yılında, artık gazetelerde geçici işler bulma imkânı azaldı ve maddi açıdan sorunlar yaşamaya başladı. Bunun üzerine Londra’ya taşındı ve bir Amerikan dergisi olan “Partisan Review”de, “Londra Mektuplarını yazmaya başladı.

Aynı yıl BBCnin Doğu Yayınları Servisi Hindistan bölümünde editör olarak çalışmaya başladı. Hindistan’da İngiltere propagandası yapmanın faydasız olduğu düşüncesiyle istifa etti ve istifasının ardından edebî yazılarına ağırlık verdi. Bu süreçte “Hayvan Çiftliği” adlı kitabını yazmaya başladı; eserini Şubat 1944 tarihinde bitirmesine rağmen siyasi nedenlerle 1945 yılında ancak İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra yayımlatabildi.

1944 yılında eşiyle birlikte bir erkek çocuğu evlat edindiler ancak 1945 yılında eşi bir ameliyat sırasında hayatını kaybetti. Orwell, babası Richardın adını verdiği bu çocuğu hayatının sonuna kadar yanından ayırmadı.

“Hayvan Çiftliği” adlı kitabından elde ettiği gelirle İskoçyada yer alan Jura Adası’nda kendine bir çiftlik evi tuttu. Hem “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı kitabını yazmak hem de oğlu Richardı sağlıklı bir çevrede yetiştirmek için buraya yerleşti. Eserinin taslağını bir sene içerisinde bitirse de sağlığı gün geçtikçe kötüye gitmeye başladı. Orwell, yeniden verem hastlağına yakalandı ve bu yüzden 1948 yılının ilk yarısını hastanede geçirdi. Hastaneden çıkar çıkmaz daha da ağırlaşan sağlık durumuna rağmen eserine son hâlini verdi.

1949 yılının Ocak ayında sanatoryuma yattı. Ekim ayında, hasta yatağında Sonia Brownell ile  evlendi ve  21 Ocak 1950’de kırk altı yaşında hayatını kaybetti.

Yayımcısı Fred Warburg, Orwellın ölümüne sebep olan şeyin yazmak için olağanüstü bir çaba harcadığı “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı kitabı olduğuna inanmaktaydı.

Kaynak: Ayşegül Savaşan, George Orwellın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” Romanı İle Gâde Es-Semmân’ın “Kevâbisu Beyrut” Adlı Romanında Yabancılaşma Olgusu, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2019.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.