Cimri

"Harpagon Efendi’nin sevgisinden daha kuru bir şey olamaz. Vermek kendisine çok zor geldiğinden selam bile vermez."

76,8 TL 128 TL

Masum bir aşk, bencillik gibi hırslar uğruna heba edilebilir mi? Peki ya bir ömür, cimriliğin hasis prangaları altında sürdürülebilir mi? Şüphesiz ki bunları deneyen insanlar doya doya yaşanmadan geçip giden ömürlerinde, aynı zamanda aşksız da kalacaklardır. Zira tüm güzel duygular, taze birer tohum gibidir ve yeşerip kök salabilecekleri bir toprağa ihtiyaç duymaktadır. Kişi, toprağını iyileştirmezse onun payına düşen daima kuraklık ve solmuş yapraklar olacaktır.

1668 yılında Moliére tarafından yazılan Cimri adlı piyesin başkahramanı Harpagon da yeryüzünün tüm topraklarını kendi mevcudiyetine çekmek isteyecek kadar bencil, toprağındaki tek bir taşın dahi dışarıya taşmasını istemeyecek kadar da cimridir. Taşlar ona ağır gelse, kendisini aşağı çekse de cimriliği ile sürünerek de olsa onları taşımaktan vazgeçmemektedir.

Moliére’in Cimri’si, yalnızca yazıldığı yılların değil; gelmiş geçmiş tüm zamanlardaki insanların gözünü bürüyen para hırsını ve bu hırsın makûs talihini sahneye taşımaktadır. 

Harpagon Efendi’nin sevgisinden daha kuru bir şey olamaz. Vermek kendisine çok zor geldiğinden selam bile vermez.

Çevirmen Zilan Maria Avcı
Kategori Tiyatro
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 07-09-2024
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 96
Barkod: 9786051218014
ISBN: 978-605-121-801-4
Molière

Jean Baptiste Poquelin Moliére, 15 Ocak 1622 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te doğdu. O dönemde XIII. Louis tarafından yönetilen Fransa’da iç karışıklıklar hâkimdi. Moliére, on bir yaşına geldiğinde annesini kaybetti. Babasının yeniden evlenmesi üzerine bir üvey anneye sahip olsa da ona da birlikte geçirdiği üç yılın ardından veda etti. Anne sevgisi ve şefkatinden yoksun kalan Moliére’in, yaşamının ilerleyen safhalarında ortaya koyduğu tiyatro eserlerinde bu durumun yansımaları tespit edilebilmektedir.

Moliére, henüz küçük yaştayken dedesi ile birlikte Paris’in ünlü bir tiyatro topluluğu olan Hotel de Bourgogne’nun oyunlarının müdavimi idi. Yıllarca sürecek ve giderek artacak olan tiyatro merakı burada başladı.

Döşeme ustası bir babanın oğlu olan Moliére, döneminde saygınlığı ile ön plana çıkmış ve Cizvit papazları tarafından yönetilen College de Clermont adlı okulda öğrenim gördü. Dinî çatışmaların hüküm sürdüğü bir dönemde Moliére, Katolik bir kurumun baskıcı ve disiplinli eğitimi altındaydı. Burada felsefe, dil bilgisi ve edebiyat gibi alanlarda dersler de alan Moliére’in tiyatro merakı, o yıllarda da devam etti.

College de Clermont sonrasında hukuk eğitimi alan Moliére, bir süre avukatlık yaptı. Babası, onun kendisi gibi döşeme ustası olmasını istiyordu ve Moliére, babasının sözünü dinleyerek saraydaki işlerinde ona yardımcı oldu. Tiyatroya mesleki bağlamdaki ilk adımlarını da bu süreçte attı. XIII. Louis tarafından döşeme ustası olarak bir tiyatro topluluğu ile birlikte turneye gönderildi ve orada, Madeleine Bejart adlı oyuncuya âşık oldu. Bunun üzerine döşeme işini bırakıp tiyatroya başladı.

1643 yılında Madeleine Bejart ile birlikte Lll’ustre Theatre adı altında özel bir tiyatro kurdu. Aslında bir kasabanın adı olan “Moliére”i de burada sahne adı olarak kullanmaya başladı.

Maddi sorunlar nedeniyle çıkmaza düşen tiyatro, 1646 yılında dağıtıldı.

Moliére, ekibinde kalan güvenilir kişiler ile birlikte bir gezici tiyatro kurdu ve on üç yıl boyunca Fransa’nın birçok yerini gezerek oyunlar sahneledi.

Soytarının Kıskançlığı ve Hekim Uçtu adlı iki kısa güldürüsünden sonra ilk başarılı oyunu olan Şaşkın’ı yazdı. Elde ettiği başarı, onu komedya yazmaya yönlendirdi. Bunun üzerine KüsküÂşıklar ve Bencil adlı komedyaları kaleme aldı.

1658 yılında Louvre’a geldi ve oyununu, dönemin kralı XIV. Louis’ye sundu. Kralın gösteriyi beğenmesi üzerine Moliére ve ekibi, kralın koruması altına girerek yerleşik bir tiyatro sistemine geçti.

Moliére, 10 Şubat 1673 tarihinde, kendi yazdığı Hastalık Hastası adlı oyununu sahnelerken şiddetli bir öksürük krizine girse de oyununu tamamladı. Evine döndüğünde aynı krize tekrar tutulan Moliére, o gece hayatını kaybetti.

Tartuffe adlı oyunu yüzünden kilise ile arası açılan Moliére’in Hristiyanların mezarlığına gömülmesi başta papazlar tarafından kabul edilmese de kralın araya girmesi üzerine naaşı, 24 Şubat 1673 tarihinde Saint-Eustache Mezarlığı’na defnedildi.

Kaynak: Uçankuş Dalya, Jean-Baptiste Poquelin Moliere’inKadın Kimliğine Bakışı, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli 2021.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.