Nar Evi

Masal diyarlarında gezinirken gerçek dünyadan kopmayacak; Kuzey denizlerinden Afrika’ya, Mısır’dan İran’a tüm caddelerde gezinip, bu yerlerin meyvelerini tadacaksınız.

Tükendi

“Nar Evi”, Oscar Wilde’ın dört ayrı masalsı öyküsünden oluşuyor. Bu öyküleri okurken, Genç Kral’ın adil ruhuyla ölüm ve açgözlülüğün savaşına, Prenses’in soytarısı olan Cüce’ye, Balıkçı’nın ruhunu aşka tercih etmesinden hikmet ve zenginliğe, Yıldız Çocuk’un kibrinden güzellik ve çirkinliğe uzanan devleri, cadıları, at başlı insanları, büyülü karakterleri keşfederken yaşama ve dünya düzenine yönelik düşündürücü öğretiler ile karşılaşacaksınız.

Masal diyarlarında gezinirken gerçek dünyadan kopmayacak; Kuzey denizlerinden Afrika’ya, Mısır’dan İran’a tüm caddelerde gezinip, bu yerlerin meyvelerini tadacaksınız.

Bir çocuk kalbine hitap edercesine işlenmiş olan bu öykülerle okur, kendini tanımaya dönük pencereleri aralayacak.

“Üzümleri biz ezeriz, şarabı başkası içer. Mısırları biz ekeriz ama soframız boştur. Her ne kadar gözler göremese de zincirlerimiz vardır. Ve bizler köleyiz her ne kadar özgür olduğumuz söylense de.”

Çevirmen Hatice Vildan Topaloğlu
Kategori Öykü
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 29-09-2021
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 96
Barkod: 9786051216461
ISBN: 978-605-121-646-1
Oscar Wilde

16 Ekim 1854’te İrlanda’da ailesinin ikinci çocuğu olarak doğdu. Babası dönemin ünlü doktorlarından William Wilde, annesi İrlanda’nın İngiltere’den bağımsızlığını savunan devrimci şiirleriyle dikkat çekmiş yazar Jane Francesca Elgee idi. Wilde’ın üçü gayrımeşru, beş kardeşi vardı. Kendisinden üç yaş küçük kız kardeşi Emily’nin henüz on yaşındaki ölümü Wilde’ın çocukluk döneminin en sarsıcı olayı oldu; yazar kardeşinin saçlarından bir tutamı, hayatı boyunca, üzerinde taşıdığı küçük bir zarfta sakladı.

 

Wilde’ın öğrenim dönemi çeşitli burslar kazanmasını sağlayan başarılarla geçti. 1874’te Oxford Magdalen College’den mezun olduktan sonra sanat eleştirmeni olarak çalışmaya başladı. 1878’de Ravenna adlı şiiriyle Newdigate Ödülü’nü kazandı ve bir yıl sonra Londra’ya yerleşti. 1881’de Poems (Şiirler) adlı ilk kitabı basıldı. Aynı yıl estetik konferansları vermek üzere A.B.D.’ye geçti. Başlangıçta dört ay olarak planlanan elli konferanslık dizi yaklaşık bir yıl sürdü ve Kanada’dakilerle birlikte yazar, dokuz aylık bir süre içinde yüz kırkın üzerinde konferans verdi. Bu dönemde Amerikalı yazar ve şairler Henry Longfellow, Oliver Wendell Holmes ve Walt Whitman’la tanıştı ve bir yıl sonra New York’ta sahnelenecek olan Vera adlı oyununu düzenledi. Kuzey Amerika dönüşü üç yıl Paris’te kaldı. 1883’te Duchess of Padova (Padova Düşesi) adlı oyunu yazdı. 1884’te Constance Lloyd’la evlendi. İki yıl içinde bu evlilikten iki erkek çocuk sahibi oldu. 1887’de Woman’s World Dergisi’nin editörlüğünü üstlendi; aynı yıl Canterville Hayaleti’ni kaleme aldı. Bundan sonraki altı yıl Wilde’ın yazarlık hayatının en verimli dönemi oldu. Çocuk öykülerinden oluşan iki kitap, 1890’da bir Amerikan dergisinde yayınlanan tek romanı Dorian Gray’in Portresi, A Woman of No Importance (Önemsiz Bir Kadın), An Ideal Husband (İdeal Bir Koca) ve The Importance of Being Earnest (Ciddi Olmanın Önemi) adlı oyunları bu dönemde yayınlandı. Dorian Gray’in Portresi 1891’de kitap haline getirildi ve içerdiği homoerotik öğeler şiddetli tepkilere yol açtı. Aynı kitap daha sonra Wilde’ın kaderini belirleyecek davalarda kanıtmışçasına kullanıldı. Bununla birlikte aynı dönemde yazılan oyunları büyük beğeni topladı ve onu zamanının en önemli oyun yazarlarından biri haline getirdi.

 

Oscar Wilde 1891’de Queensberry Markisi’nin üçüncü oğlu, üniversite öğrencisi Lord Alfred ’Bosie’ Douglas’la tanıştı. Kısa süre içinde çift dört yıl sürecek bir aşk yaşamaya başladı. 1895’te Wilde, oğlunun kendisiyle ilişkisini tasvip etmeyen ve kendisine kamu önünde hakaret eden Queensberry Markisi’ni iftira suçlamasıyla dava ettiyse de bir süre sonra davayı geri aldı. Ancak Markinin Wilde aleyhine açtığı dava yazarın "gayrıtabii davranışlar"dan iki yıl kürek cezasına çarptırılmasıyla sonuçlandı. Tutuklanmasıyla birlikte evinde bulunan her şey 25 şilinlik bir bedelle satıldı. Yazarın torunlarından birinin deyişiyle " krallık, çağının kibirli ikiyüzlülüğüne meydan okumaya cesaret etmiş parlak ve öfkeli bir hayatın yirmi yılını sembolik olarak kendisinden koparmıştı." 1897’de hükümlülüğü sırasında sevgilisine yazdığı mektuplardan oluşan De Profundis’i yazdı ve aynı yıl serbest bırakıldı. Hayatının kalan kısmında Sebastian Melmoth adını alarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde amaçsızca dolaştı; bu arada mahkumiyetinin geçtiği yerin adını taşıyan Reading Zindanı Baladı yayınlandı. Wilde bir süreliğine Alfred Douglas’la yeniden bir araya geldiyse de birliktelikleri çok kısa sürdü.

 

Tutuklanmasından sonra eski aile adlarından biri olan "Holland"ı soyadı olarak alan eşi çocuklarını alarak İsviçre’ye göçmüş ve 1898’de orada ölmüştü. Oscar Wilde 30 Kasım 1900’de Paris’te öldü ve Pere Lachaise Mezarlığı’nda gömüldü.

Eserleri:

Dorian Grey’in Portresi (Roman), Vera veya Nihilistler (Tiyatro), Padova Düşesi (Tiyatro), Lady Windermere’in Yelpazesi (Tiyatro), Ehemmiyetsiz Bir Kadın (Tiyatro), Salome (Tiyatro), İdeal Bir Koca (Tiyatro), Ciddi Olmanın Önemi (Tiyatro), Kutsal Metres ve Bir Floransa Trajedisi (Tiyatro), Ravenna (Şiir), Şiirler (Şiir), Sfenks (Şiir), Mensur Şiirler (Şiir), Reading Zindanı Baladı (Şiir), Canterville Hayaleti (Hikâye), Bay W. H.’nin Portesi (Hikâye), Mutlu Prens (Hikâye), Nar Evi (Hikâye), Zümrüdüanka ve Kaplumbağa (Hikâye).

 

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.