Çocukluğum

Maksim Gorki’nin hayatını anlattığı üç kitaptan ilki olan “Çocukluğum”, yazarın -daha beş yaşındayken- babasının ölümüyle başlar.

Tükendi

Maksim Gorki’nin hayatını anlattığı üç kitaptan ilki olan “Çocukluğum”, yazarın -daha beş yaşındayken- babasının ölümüyle başlar. Bu ölüm yüzünden küçük Gorki, Rusya adım adım devrime yaklaşırken, dönemin siyasi çalkantılarının etkisinin açıkça hissedildiği daha geniş bir aileye dâhil olur. Dâhil olduğu ailede, aile üyelerinin çatışan ilişkilerine tanık olan bu küçük çocuğun hayata bakışı, iyilik ve kötülük algılamaları, nefret ve merhamet üzerine düşünceleri şekillenir ve okuyucu, dâhi bir yazarın bir çocukken küçük beyninden geçenlere şahit olur.  

Çoğu kez, sonra ben de Rus halkının, fakir, tek düzen hayatları içinde kederi kendilerine eğlence yaptıklarını, çocuklar gibi hep onunla uğraştıklarını ve böylelikle mutsuz olmanın bunlara hiç de sıkıntı vermediğini anlayabildim. Sonu gelmeyen bayramsız günlerde, keder bayram, yangın eğlence oluyor onlar için... Dümdüz suratın üstünde bir bere bile süstür.

Çevirmen Nihal Yalaza Taluy
Kategori Roman
Rus Edebiyatı Klasikleri
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1. baskı
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Birinci Hamur
Sayfa Sayısı: 256
Barkod: 9786051213989
ISBN: 978-605-121-398-9
Maksim Gorki

Maksim Gorki, 16 Mart 1868 tarihinde Rusya'da doğdu. Annesi, ailesi tarafından onaylanmayan bir evlilik yapmış ve Gorki, bu evlilikten dünyaya gelmişti. Sert bir mizaca sahip olan büyükbabası Vasiliy Kaşirin, eşi vefat edene kadar kızı ve torunuyla görüşmemişti. Büyükbabasına duyduğu korkunun aksine büyükannesine karşı derin bir sevgi duyan Gorki; büyükannesinden merhamet, şefkat ve bolca anlayış gördü. Yazar, ilerleyen yaşamında edebî eserlerine yansıyacak olan merhamet ve hoşgörü temelli bakış açısının ilk taşlarını büyükannesi sayesinde inşa etti. Gorki'nin eserlerinde tespit edilen halka dönük ve halka ait yapı da büyükannesinin kendisine öğrettiği halk şarkıları ve öykülerine bağlanabilmektedir. Küçük yaşlarında annesinden ve büyükbabasından sıklıkla dayak yiyen Gorki'nin sığınabileceği tek yer kitaplar ve büyükannesinin kollarıdır.

Büyükbabasının artık ona bakamayacağını söylemesi üzerine henüz on bir yaşındayken hayata atıldı. Çeşitli işlerde çalıştı ve buralarda ülkenin alt kesiminden birçok insanla tanıştı. Bu yıllarını, ilerleyen yaşamında Çocukluğum, İnsanlar Arasında ve Benim Üniversitelerim adlı eserlerinde kaleme aldı.

Tüm imkânsızlıklara rağmen gerektiğinde yanlarında çalıştığı işverenlerin kütüphanelerinden yararlandı lakin kitap okumayı hiç bırakmadı, farklı felsefi yönelimleri öğrendi ve etkiye açık bir hâle geldi. Hayat koşullarının zorluğuna rağmen daima dinç kalan bir öğrenme isteğine sahipti ve bu da onu yaşıtlarından ayıran en önemli özelliğiydi. Yaşıtları gibi içki bataklığına sürüklenmedi, hırsızlık yapmadı çünkü Gorki, büyükannesinin ve kitapların gölgesinde büyüyen bir çocuktu.

Halkın içine doğdu ve Rus toplumunu çok iyi gözlemleme şansı buldu. Onun sanatının temeli, yavaş yavaş atılıyordu. Halka olan yakınlığı onu edebî dil üzerine düşünmeye yönlendirdi. Ona göre edebî dil net, sade ve parlak olmalıydı.

Yarım kalan eğitimini tamamlama isteğiyle Kazan'a gitmeye ve orada alacağı ciddi bir eğitim sayesinde üniversiteye girmeye niyetlendi. Lakin ders çalışma sürecine yenik düştü ve öğretmenlik sınavlarına hazırlanmaya başladı. Bu dönemde maddi sıkıntılar yüzünden yiyecek ekmek bulmakta dahi zorluk çekti ve öğretmenlik emelinden de vazgeçti.

Büyükannesinin vefatı ve olumsuz yaşam koşulları nedeniyle ciddi bir bunalıma girdi. 1887 yılında, Kazan'da olduğu dönemde, henüz on dokuz yaşındayken intihar etmeye karar verdi. Daha sonra bu kararının nedenlerini Makar'ın Hayatından Bir Olay adlı öyküsünde kaleme aldı. Biriktirdiği parayla bir tabanca aldı ve tabancayı göğsüne dayayarak ateşledi. Hastaneye kaldırılması kurtarıldı lakin hastanede bulunduğu süreçte eyni bir inhitar girişimde daha bulundu. Doktorların dikkati sayesinde tekrar kurtarıldı.

Gorki'nin sanatının başkahramanı, Rusya ve Rus toplumudur. Kahramanları, onun gözlemlerinin birer aktarıcısıdır. Daha fazla öğrenme isteğiyle tüm ülkeyi dolaşmaya karar verdi. Yolculuğunun bi kısmı tren ve gemilerle geçerken büyük bir kısmını yayan olarak sürdürdü.

Yolculuğunun Tiflis'e uzandığı dönemde L.M. Kalyujnıy ile tanıştı ve onun yüreklenmesiyle ilk öyküsü olan Makar Çudra'yı yazdı. Tiflis gazatesinde yayımlanan öykü, Gorki'nin edebî faaliyetlerinin ilk adımı oldu. Asıl adının Aleksey Maksimoviç Peşkov olduğu bilinen yazar, Maksim Gorki adını da ilk kez bu öyküsünün altına not düştü. "Gorki", Rusçada "acı" anlamına gelmektedir.

İlk öyküsünün yayımlanmasının ardından çalışmalarına devam etti ve Yemelyan Pilyay adlı öyküsü de Rus Haberleri dergisinde yayımlandı. Gorki, bundan sonra kendisini yazmaya adadı.

Eserlerinde toplum içindeki serserileri, düşkünleri, işçileri ve köylüleri yazmayı tercih etti. Keskin kalemi ve muhalif kesimlerle görüşmesi sebebiyle kısa da olsa Tiflis'te gözaltı süreci geçirdi.

Çalkantılı yaşamı boyunca kalemini elinden hiç bırakmadı. Foma, Ana, Halk Düşmanı, Matvey Kojemyakin, Klim Samgin'in Hayatı, Artamonovlar, Küçük Burjuvalar ve daha birçok eser ortaya koydu.

Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne resmî olarak üye olan ve Bolşeviklerle beraber hareket eden Gorki, 1934 yılının Aralık ayındaki Sergey Kirov suikastından sonra Moskova'daki evinde bir nevi hapis hayatı yaşadı. Oğlu Maksim Peşkov'un Mayıs 1934'teki ani ölümünü takiben Gorki de 1936 yılının Haziran ayında öldü. Zehirlendikleri iddia edilse de her ikisinin ölümü de şüphe altında kaldı lakin ispatlanamadı.

1938 yılına gelindiğinde ise  Buharin, Moskova Duruşmaları'nda Gorkinin, Yagoda'nın NKVD ajanları tarafından öldürüldüğünü itiraf etti.

Eserleri

Roman:

Foma (1899, 1983)

Ana (1906, 1979)

Halk Düşmanı (1907, Türkçeye "Yararsız Bir Adam" adıyla (1979)

Matvey Kojemyakin (1910, 1984)

Klim Samgin'in Hayatı (1936, 1975)

Artamonovlar (1977)

Küçük Burjuvalar (1901, 1967)

Arkadaş

Fırtınanın Habercisi

Çocukluğum

Üçler , (1900)

Soytarı

Ekmek İşçileri

İki Kafadar ve filer

şkünler

Ekmeğimi Kazanırken

Benim Üniversitelerim

İnsanlarımız

Danko'nun Yüreği

Muhbir

 

Öykü:

Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız (1939)

İtalya Hikayeleri (1911, 1970)

Yol Arkadaşım

Bozkırda

Oyun

Ayaktakımı Arasında (1941, 1967)

Sonuncular

Yazlıkçılar (Yaz Misafirleri)

Vassa Jeloznova

Güneşin Çocukları

Barbarlar

Küçük Burjuvalar

Yegor Buliçov ve Digerleri

 

Anı/otobiyografi:

Benim Üniversitelerim (1941, 1986)

Çocukluğum (1947, 1976)

Ekmeğimi Kazanırken (1949, 1986)

Tolstoy'dan Anılar (1919, 1967)

Güncemden Yapraklar (1924, 1984)

Lenin (1924-1936) "Türkçeye Gorki Lenin'i Anlatıyor" adıyla (1980)

 

KAYNAK: Ersin Çetinkaya, Maksim Gorkiy ve Sabahattin Alide Toplumsal Gerçekçilik, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum 2020.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.