Okumak için Paris’e giden Meftun Bey, öğrenimini tamamlayamadan yurda dönmüştür. Bu Paris günlerinden kendisine ne sağlam bir eğitim ne zengin bir kültür ne de dört başı mamur bir dünya görüşü kalmıştır. Sadece gittiği ülkenin kültürüne hayran kalmış, kendi benliğini unutacak kadar bu kültüre bağlanmıştır. Bu yüzden de İstanbul’daki yaşantısını alafranga kültüre göre tanzim etme sevdasına düşmüştür. Ancak bunu da elini yüzüne bulaştırmış, tam manasıyla bir Batı özentisi olup çıkmıştır...

Edebiyatımızda doğalcılığın ve gerçekçiliğin en önemli kilometre taşlarından biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın bu eseri 1901’de yazılmasına rağmen sansüre uğramış ve ancak 1911’de basılabilmiştir. Gürpınar, Meftun Bey’in kişiliğinde, Osmanlı’nın son zamanlarında görülen Batı özentiliğini ironik ve mizahi bir dille eleştirmiş Recaizade Mahmut Ekrem’in Bihruz Bey’ine benzer bir tip çıkarmıştır ortaya.

Hele bu kazancı noktası noktasına eşeleyelim. Karşımıza büyük bir hırsızlık yığını çıkar. Sonra bu büyük hırsızlar, varlıklarının yüzde biri, ikisi kadar para gözden çıkararak mektepler, kütüphaneler yaptırıp kendi cinslerinden olan insanların saygılarına hak iddia etmeye uğraşıyorlar. Ne gülünç komedi! Vicdan sahibi bir adam, hiçbir meslekte milyoner olamaz. Çünkü azıcık bir paranın yokluğu yüzünden köşede bucakta can veren zavallıların korkunç sefaletleri o vicdan sahibini lüzumundan ziyade para biriktirmekten alıkoyar, âdeta iğrendirir.

Kategori Roman
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: 28-11-2022
Basım Yeri: Ankara
Baskı Sayısı 1
Ebat: 13.5X19.5
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: Kitap Kâğıdı
Sayfa Sayısı: 472
Barkod: 9786051215280
ISBN: 978-605-121-528-0
Hüseyin Rahmi Gürpınar

(17 Ağustos 1864 - 8 Mart 1944): Yazar. İstanbul’da doğdu. Babası Plevne savunmasında Gazi Osman Paşa’yla birlikte Ruslara esir düşen Hünkâr yaveri Mehmed Said Paşa’dır. Üç yaşında annesini kaybetti; çocukluğunu anneannesinin ve teyzesinin yanında Ansaray’da bir konakta geçirdi. Babasıyla kısa süre Girit’e de gitti. Ağakoşusu mahalle mektebine, Mahmudiye Rüştiyesi sıbyan kısmına, devlet dairelerine kâtip yetiştiren Mahrec-i Aklâm’a devam etti. 1878’de Mülkiye Mektebine girdi; hastalığı yüzünden ikinci sınıftan ayrıldı. Adliye ve Nâfıa nezaretlerinde kısa süreli memurluklarda bulundu. 1908’den sonra hayatını kalemiyle kazandı. Kütahya milletvekili olarak TBMM’ne girdi (1935-1943). Hayatının son 30 yılını Heybeliada’da geçirdi. Hiç evlenmedi.

İlk yazısı ’Bir Genç Kızın Âvâze-i Şikâyeti’ Ceride-i Havadis’te yayınlandı (1884). İlk romanı Şık, Ahmed Midhat Efendi’nin Tercüman-ı Hakikat’inde tefrika edildi (1886). Sonra gazeteye maaşlı girdi. 1894’te İkdam’da çalışmaya başladı. 1908’de Ahmed Rasim’le birlikte Boşboğaz ile Güllabi adlı haftalık bir mizah dergisi çıkardı (36 sayı, 24 Temmuz 1908-1 Aralık 1908). Daha sonra kısa aralıklarla Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı.

Hiçbir edebî topluluğa katılmayan Hüseyin Rahmi 60 kadar eser yayımladı. Yaşadığı devrin insanlarının hayatını, inançlarını, kavgalarını, gülünç hâllerini eserlerine aksettirdi. Özellikle sosyal problemleri, bâtıl inançları, yanlış batılılaşmanın toplum hayatında yarattığı sarsıntıları başarılı bir şekilde işledi. Zengin bir halk dili kullanmıştır.

Romanları: Şık (1889), İffet (1896), Mutallâka (1898; Evlat Hatırı adıyla, 1961; Boşanmış Kadın adıyla, 1971), Mürebbiye (1899), Bir Muadele-i Sevdâ (1899), Metres (1899), Tesâdüf (1900), Nîmetşinas (1902), Şıpsevdi (1911), Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1912), Sevdâ Peşinde (1912), Gulyabanî (1912), Cadı (1912), Hakka Sığındık (1919), Toraman (1919), Hayattan Sayfalar (1919), Son Arzu (1922), Tebessüm-i Elem (1923; Acı Gülüş adıyla, 1967), Cehennemlik (1924), Efsuncu Baba (1924), Meyhânede Hanımlar (1924), Ben Deli Miyim? (1925), Tutuşmuş Gönüller (1926), Billûr Kalp (1926), Evlere Şenlik, Kaynanam Nasıl Kudurdu? (1927), Muhabbet Tılsımı 1928), Mezarından Kalkan Şehit (1928), Kokotlar Mektebi (1929), Şeytan İşi (1933), Utanmaz Adam (1934), Eşkıya İninde (1935), Kesik Baş (1942), Gönül Bir Yeldeğirmenidir, Sevda Öğütür (1943), Ölüm Bir Kurtuluş mudur? (yazılışı: 1931, yayını: 1945), Dirilen İskelet (Yazılışı: 1923, yayını: 1946), Dünyanın Mihveri Kadın mı Para mı? (Yazılışı: 1934, yayını: 1949), Deli Filozof (Yazılışı: 1932, yayını: 1964), Kaderin Cilvesi (Başımıza Gelenler) (Tefrika: 1925, yayını: 1964), Can Pazarı (Yazılışı: 1923, yayını: 1968), İnsanlar Maymun muydu? (Tefrikası: 1934, yayını: 1968), Namuslu Kokotlar (Tefrikası: 1929, yayını: 1973), Ölüler Yaşıyor mu? (Yazılışı: 1932, yayını: 1973), Hikâyeleri: Kadınlar Vâizi (1920), Namuslu Açlık Meselesi (1933), Katil Buse (1933), İki Hödüğün Seyahati (1933), Tünelden İlk Çıkış (1934), Gönül Ticareti (1939), Melek Sanmıştım Şeytanı (1943), Eti Senin Kemiği Benim (Hikâyeleri-sohbetleri, 1963). Oyunları: Hazan Bülbülü (1916), Kadın Erkekleşince (1933), Tokuşan Kafalar (Yazılışı: 1923, yayını: 1973), İki Damla Yaş (1973). Diğer eserleri: Müntehabat-ı Hüseyin Rahmi (3 cilt, gazete yazıları, 1889), Cadı Çarpıyor (Tartışmalar, 1913), Şekavet-i Edebiye (Tartışmalar, 1913), Sanat ve Edebiyat (H. Adnan Önelçin derledi, 1972), Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mektupları ve Tiyatroları (Abdullah-Gülçin Tanrınınkulu, 1998). Çevirileri: 113 Numaralı Cüzdan (Emile Gaboriau’dan, 1889), Bir Kadının İntikamı (E. Gaboriau’dan, 1891), Batinyollü İhtiyar: Bir Polis Memurunun Hatıralarından (E. Gaboriau’dan, 1891), Paris’te Bir Teehhül (Arnold ve Jules Claretie’den, 1892), Frederick ile Bernerette (Alfred de Musset, 1897), Biçare Bakkal (P. De Kock, 1902).

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.