Dick Sand daha on beş yaşında bir çocuktu. Fakat hayat onu erken pişirmişti. Bu yaşında gemilerde miçoluk yapıyor ve yeri geldiğinde en önemli kararlara katılıyor, sorumluluk alıyordu. Bir gün olaylar öyle bir gelişti ki Dick Sand velinimeti Bay Weldon’ın Pilgrim adlı gemisinin kaptanlığını üzerine almak zorunda kaldı. Belki bu onun için bir şey değildi ama bu sorumluluğun yanı sıra Bayan Weldon’ın ve biricik oğlunun hayatları da kendisine emanetti. Buna bir de ölene kadar peşlerini bırakmayan bir gizli düşmanın sinsi planları eklenince Dick Sand, kendisini hiç istemeyeceği bir maceranın içinde buldu.
Bilim-kurgu kitaplarıyla olduğu kadar macera-gezi romanlarıyla da tanınan ünlü yazar Jules Verne’in ailesi denizci bir soydan geliyordu. Jules Verne de tam bir deniz tutkunuydu; öyle ki gemilerde tayfalık yapmak için evden kaçtı ve yakalanarak ailesine teslim edildi. Onun bu deniz tutkusu eserlerine de yansıdı ve kitaplarında, denizlere ve deniz yolculuklarına önemli bir yer verdi.
“Köle ticareti” ifadesi hiçbir lisanda yer almaması gereken bir ifade. Bazı Avrupa ülkelerine uzun süre büyük kazançlar sağlayan bu korkunç ticaret, birkaç yıldır görünüşte yasaklanmıştı. Fakat özellikle Orta Afrika ülkelerinde büyük ölçüde hâlâ devam ediyordu. Dahası, 19. yüzyılda, Hristiyan olduğu iddiasında olan bazı devletler bu ticaretin ortadan kaldırılmasını öngören belgeye imza atmamıştı bile…